Seda Hepsev’in ilk kişisel sergisi “Yuta

Seda Hepsev’in ilk kişisel sergisi “Yutan Eleman” x-ist’te Tarih: 18 Haziran 2007 İSTANBUL


Toplumsal cinsiyet, kadın ve kimlik meseleleri üzerine çalışmalarını yoğunlaştıran Seda Hepsev’in ilk kişisel sergisi “Yutan Eleman”, 7 Haziran – 7 Temmuz tarihlerinde x-ist’te.

x-ist, sezonun son sergisini yine bir ‘ilk’e ayırdı. Türkiye’de ve yurtdışında çeşitli malzemeler kullanarak ürettiği işleri büyük yankı uyandıran Seda Hepsev’in resimlerini buluşturduğu ilk kişisel sergisi “Yutan Eleman”, 7 Haziran – 7 Temmuz 2007 tarihlerinde x-ist’te görülebilecek.

Hepsev, toplumsal cinsiyet, kadın ve kimlik meseleleri üzerine çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Sanatçı, bir yandan tüketim kültürünün gündelik yaşamdaki uzantılarını yapıtlarına taşırken, diğer yandan metropol yaşantısı içindeki davranış biçimlerine büyüteç tutuyor. Sanatçının “Oğlum Babana Söyle Kolunu Omzumdan Çeksin!”, “Konsantrasyon”, “Parmağınla Gösterme”, “Küme Çalışması”, “Kararsız”, “Gözlerimin İçine Bak”, “Birlikte misiniz?”, “Babası Kim Biliyor musun?”, “Genel İzleyici” gibi isimlerle sergi izleyicisinin ilgisine sunduğu resimleri, 50’li yılların siyah beyaz filmlerini, resimlerdeki erkek figürler ise bu filmlerdeki ideal koca, kardeş ya da baba rolüne bürünmüş jönlerini anımsatıyor. Sanatçı bunu vurgulayabilmek için fırçasını ustalıkla kullanmaktan çekinmiyor. Böylelikle resimler foto-gerçekçi denebilecek bir noktada izleyicinin yorumuna açılıyor.

Zeynep Şanlıer, sergi kataloğu için kaleme aldığı metinde Hepsev’in resimlerinden yola çıkarak şunları söylüyor: “Bu hayatından son derece memnun erkekler, tuvallerde kuruldukları köşelerinden özgüvenle kendilerini anlatır gibi görünürken, kadınları anlatıyorlar aslında. Babayı, eşi, kardeşi temsil ediyorlar etmesine ama, olup biten eninde sonunda iktidar meselesinden başka bir şey değil ki...

Kadını anlamaya çalışmak için erkekleri ‘görmek’ten başka çare yok mu? Geleneksel toplumların yarası, modern toplumda da sürüyor sürmesine. İktidar sahipleri ile üzerinde iktidar kurulanlar... Roller önceden tanımlanmış, kuşkuya mahal yok.
Her güçlü erkeğin arkasında bir kadın vardır. Öyle mi? O yüzden mi resimlerde görünmüyor bu kadınlar?”